Nesefi Tefsiri
Bakara Suresi 25.Ayet
وَبَشِّرِ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ أَنَّ لَهُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ كُلَّمَا رُزِقُوا مِنْهَا مِنْ ثَمَرَةٍ رِزْقًا قَالُوا هَذَا الَّذِي رُزِقْنَا مِنْ قَبْلُ وَأُتُوا بِهِ مُتَشَابِهًا وَلَهُمْ فِيهَا أَزْوَاجٌ مُطَهَّرَةٌ وَهُمْ فِيهَا خَالِدُونَ (25)
İman eden ve iyi işler yapanlara, kendileri için zemininden ırmaklar akan cennetler bulunduğu müjdesini ver. Onlara cennetteki meyvelerden biri rızık olarak her sunulduğunda, “Bu daha önce de bize rızık olarak verilendir” derler. O kendilerine, benzer şekilde verilmiştir. Ayrıca orada kendileri için tertemiz eşler de vardır ve orada onlar sonsuza kadar kalıcıdırlar.
فلما ذكر الكفار وأعمالهم وأوعدهم بالعقاب قَفَّاه بذكر المؤمنين وأعمالهم وتبشيرهم بقوله {وبشر الذين آمنوا وعملوا الصالحات}
Kâfirleri, onların amellerini zikredip, onları azapla tehdit ettikten sonra; hemen ardından müminleri, onların amellerini ve şu sözüyle onları müjdelemeyi zikretmiştir — : “İman edip salih ameller işleyenleri müjdele.”
والمأمور بقوله وبشر الرسول عليه السلام أو كل أحد
Bu “müjdele” emriyle muhatap olan, ya Resûlullah’tır (aleyhisselâm) ya da her insandır (umumidir).
وهذا أحسن لأنه يؤذن بأن الأمر لعظمه وفخامة شأنه محقوق بأن يبشر به كل من قدر على البشارة به
Bu görüş daha güzeldir; çünkü bu emir, büyüklüğü ve yüceliği sebebiyle, onunla müjdelemeye gücü yeten herkesin müjdelemesinin uygun ve yerinde olduğunu gösterir.
Daha yalın bir tercüme: Bu daha iyi, çünkü olayın büyüklüğü ve önemi, müjde verebilecek herkesin bu müjdeyi duyurması gerektiğini gösteriyor.
وهو معطوف على فاتقوا كما تقول يا بني تميم احذروا عقوبة ما جنيتم وبشر يا فلان بني أسد بإحساني إليهم
Bu emir (“müjdele”), “فَاتَّقُوا” (sakının) ifadesine atfedilmiştir. Tıpkı şöyle denmesi gibidir: “Ey Benî Temîm! İşlediğinizin cezasından sakının; ey falan, Benî Esed’e onlara iyilik yaptığımı müjdele!”
أو جملة وصف ثواب المؤمنين معطوفة على جملة وصف عقاب الكافرين كقولك زيد يعاقب بالقيد والإرهاق وبشر عمراً بالعفو والإطلاق
Veya müminlerin sevabını (mükafatını) anlatan cümle, kafirlerin cezasını anlatan cümlenin üzerine atfedilmiştir. Tıpkı 'Zeyd pranga ve eziyetle cezalandırılır, Amr'ı ise af ve serbest bırakılmayla müjdele' demen gibi
والبشارة الإخبار بما يظهر سرور المخبر به
Müjde, haberi alanın sevincini ortaya çıkaracak şeyle haber vermektir.